Eskişehir’in binlerce yıllık tarih sürecine bakıldığında bir çok uygarlığa ev sahipliği yaptığı görülür. Ayrıca önemli tarihi olayların yaşandığı bir bölgede yer almıştır bu şehir. Önce Frig ve Bizans sonra Selçuklu daha sonra Osmanlı imparatorluğunun kuruluş makamı olarak yemek kültürü bakımında da ilginç bir beldedir... Eskişehir, farklı etnik kültürlerin buluştuğu bir bölge olması nedeniyle de kendi mutfağı bu kültür zenginliğinden nasibini fazlasıyla almış.


Eskişehir mutfağı denildiği zaman;
Eskişehir’de manav diye tabir edilen yerli halkının mutfağından oluşan “Odunpazarı Mutfağı”, “Kırım ve Tatar Mutfağı” ve Balkan etkilerinin bariz görüldüğü “Muhacir Mutfağı” akla ilk gelenlerdir. Kuşkusuz Odunpazarı veya manav mutfağı, gelen göçlerden ve farklı diğer mutfaklardan da etkilenmiştir.
Bölgede Manav, Türkmen ve Yörük yemekleri muhakkak ki çok benzer.
Manav mutfağının temelinde başta un olmak üzere bulgur, göçe/yarma ve makarna olarak çeşitlendirilen daha çok tahıl ürünlerinin oluştuğu görülür.


Hamur işi yemeklerini sebze yemekleri takip eder. Haşhaş yağı börek, çörek ve gözlemelere de bolca kullanılır. Haşhaş yağının yanı sıra susam yağı, kuyruk yağı ve tereyağı da geleneksel yemeklerde sıkça kullanılmaktadır.
Kentleşme ile birlikte kullanımı arttığı ileri sürülen pirinç ise, bulgurun yerini alarak yaygınlaşmış. Bunu tüketimde fasulye, barbunya ve nohut izliyor.
Sebze olarak ise; ağırlıklı olarak kişilere ait küçük bahçelerde yetişen domates, taze, fasulye, patlıcan, biber, patates, beyaz lahana/kelem, pırasa, kabak gibi sebzelerin tüketildiği görülür.
Başta yoğurt olmak üzere peynir, çökelek ve tereyağı gibi süt ürünleri de çokça tüketilmektedir.
İlçelerde ise; özellikle Seyitgazi ve Sivrihisar’ın kendine has nitelikler taşıdığı görülür. Ancak ilçe içinde kendi etnik özellikleri daha baskın olan muhacır grupların yemek kültürlerinin ilçe kültürleriyle uyumlu olmadığı da anlaşılıyor.
Sivrihisar’a ait olan her özel günde ve önemli sayılan misafirler ağırladığında yapılan etli kuru bamya çorbası, su böreği ve muska baklavası sıkça yapılır.
Seyitgazi ilçesinde ise ağzı açık ve bükme böreği, göce tarhanası (komşu il Afyon’dan etkileşecek) özel günlerde bolca tüketilir.


Bazı etnik toplulukların yemek kültürlerinin birleştiği noktalar da olduğu görülmüştür.
Özellikle Tatar ve Muhacir yemekleri ile Abaza ve Çerkes yemekleri arasında benzerliklerde oluyor.
Bununla ilgili örnekler ise;
Kuskus (ortak ad),-saraylı/kıvırma (Tatar)-kırma (Muhacir)-kirde (Tatar)- dızmana (Muhacir) vb.
Ayrıca Tatarlar (saraylı)-Muhacirler (kırma)- Boşnaklar pita dedikleri börekleri ünlüdür.
Börek yapılacak yufka yellendirilerek kurutulur. Daha sonra bez üstünde serpilip kısa süre nemi alındıktan veya kurutulduktan sonra börek için kullanılıyor.


Eskişehir ve yöresinde, yemek kültürü içinde toyga çorbası, yaprak sarması, su böreği ve ev baklavası bayramlarda vazgeçilmez yiyeceklerin başında gelir. Eskişehir’in yeme-içme kültüründe göçle gelen toplulukların etkisiyle zaman içinde farklı gelişmelerde kendini göstermiştir.
Yeme-içme kültüründe yeni değişimlerle veya eskilerin yeniden biçimlenmesiyle beslenme konusunda hızlı gelişmelere bu şehir de tanık olacağız.