Rektör olarak göreve başladığınızda nasıl bir Eskişehir Teknik Üniversitesiyle karşılaştınız. Rektör olduktan sonra ilk icraatınız ne oldu?

Görevi devraldığım ilk aylarda idari ve akademik personelimiz ve öğrencilerimiz henüz bölünmenin şokunu atlatamamıştı ve kurum genelinde mevcut durumumuzun sürdürülebilirliği, kurumsallaşma ve gelişim sürecimizin ne şekilde planlanacağı konusunda kaygılar vardı. Göreve başladığım 11 Eylül 2018’den bu yana geçen süre içinde kurumsal aidiyetimizi artıracak yönde kurum kimliği çalışmalarımızı, kurumsal performansımızı yönetmeye dayalı yapılanmamızı, 15 yıllık gelişim planımızı ve stratejik plan çalışmalarımızı tamamladık. Bu çalışmaları gerçekleştirirken kapsayıcılık ve katılımcılık ilkeleri kapsamında iç ve dış paydaşlarımızın görüş ve önerilerini, katkılarını alarak ilerledik. Üniversitemizin üç ana işlevi kapsamında üç farklı politika ve istişare kurulunu,  Üniversitemizin ve birimlerimizin Dış Danışma Kurullarını oluşturduk. Bu kurullarımız ve Dış Danışma Kurulumuz sürecin başından buyana hem politika ve stratejilerimizi geliştirmede hem de yönetsel süreçlerimizi iyileştirme konusunda bize destek vermeye devam ediyorlar.

Anadolu Üniversitesinden bölünerek kuruldunuz. Paylaşım konusunda sıkıntılar oldu. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler?

Sizlerin ve kamuoyunun da bildiği üzere Eskişehir Teknik Üniversitesi 18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7141 sayılı Kanun kapsamında Anadolu Üniversitesi’nden bölünerek kuruldu. Söz konusu Kanun kapsamında Anadolu Üniversitesi’nin öğrenci ve akademik kadrosunun üçte biri yeni kurulan Üniversitemize aktarıldı ve bu tarihten yeniden yapılanma sürecini başlattı. Bu süreçte yaşadığımız en önemli iki sorun: idari kadronun sayıca az olmasının yanı sıra bazı süreçleri yürütecek yetişmiş idari kadrolarımızın olmaması ve çok güçlü eğitim ve araştırma altyapımızın sürdürülebilirliğini sağlamak üzere finansal kaynakların yetersizliği idi. Çok şükür ki zaman içerisinde bu iki sorunun üstesinden gelebilmek üzere farklı çözümler üretmeye çalıştık ve halen de sürdürülebilir çözümler üretme konusunda çabalarımız devam ediyor.   

ESTÜ öğrencisi olsaydınız şu an kendinizden hangi hizmetleri beklerdiniz?

Ülkemizdeki üniversite sayısının son yıllarda hızla arttığını, yükseköğretim sistemimizin nicelik olarak yeterince büyüdüğünü, artık niteliksel gelişme ve iyileşmeye ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Yükseköğretimde en iyi değerlendirme ölçütü, kurumun mezunlarının istihdam edilebilirlik düzeyidir. O yüzden de öğrenme kazanımları ve çıktı temelli bir yaklaşımı benimseyen ve mezunları tercih edilen kurumlar bu alanda başarılı olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, kurumların tercih edilme düzeyleri de önemli bir gösterge. Başarılı bir kariyer inşası için gençlerimizin öncelikle hedeflerini net olarak belirlemelerini, kendilerine güvenmelerini, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmelerinin yanı sıra yaşam becerilerini de geliştirmelerini öneriyorum.  Bunun için çok okumalarını ve yazmalarını, öğrenci kulüplerine aktif şekilde katılmalarını, bilimsel ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarını, farklı kültürleri tanımalarını, çağın sorunları hakkında farkında ve duyarlı olmalarına dikkat çekiyorum. Mesleki bilgi ve becerilerin yanında ekip çalışması, disiplinler arası çalışma becerisi, yazılı ve sözlü etkin ve etkili iletişim, problem çözme becerisi, ikinci yabancı dil yetkinliği, öğrencilik yıllarında araştırma süreçlerine dahil olabilme öğrencileri profesyonel hayata hazırlayan önemli ve değerli kazanımlardır. ESTÜ öğrencisi olarak yukarıda belirttiğim hususlarda yetkinliklerimi geliştirebileceğim ve kariyerimi öğrencilik yıllarımda şekillendirebilmeme imkan sağlayacak esnek bir öğrenme ortamının sunulmasını beklerdim. Burada belirttiğim yetkinliklerin tümünü öğrencilerimize kazandırabilmek ve bunu güvence altına alabilmek üzere kurduğumuz Öğrenci Dekanlığı ve Ortak Dersler Bölümü’nü oluşturduk. Sektörle işbirliği halinde yürüttüğümüz akademilerimiz, Üniversite hayatına giriş, Profesyonel hayata geçiş, Akademik başarı ve hayat becerileri vb. derslerimiz bu kapsamda oluşturduğumuz önemli platformlarımız.

Sizin Rektörlüğünüz döneminizde Eskişehir Teknik Üniversitesi nasıl yönetiliyor?

Temel değerlerimiz arasında yer alan “Kapsayıcılık” ve “Birlikte başarmak” değerleriyle paydaşlarımızın beklenti ve görüşlerini önceleyen katılımcı yönetim ilkeleri doğrultusunda hazırlamış olduğumuz ve Kurumun ilk stratejik planı olan 2021-2025 Stratejik Planını esas alarak kalite güvencesi anlayışını Kurum kültürümüzün en önemli bileşenlerinden biri haline getirerek çevre odaklı, değer yaratan ve sürdürülebilir çalışmalara odaklanmayı esas alan bir yönetim anlayışımız var. Üniversitemizin yönetsel yaklaşımı; esnek, şeffaf, etkileşimli ve işlevsel yapılara dayanan ve karar alma süreçlerinde katılımcı uygulamaların yaygınlaştırılmasına önem veren bir anlayış temelinde kurulmuştur. Bu bağlamda; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gereği sunulan yönetsel yapı modeline ilave olarak, katılımcı ve etkileşimli yönetişim ilkelerinin gereği Üniversite Senatosu tarafından çok sayıda operasyonel ve stratejik birim, kurul ve komisyon kurularak sisteme dahil edilmiştir Üst yönetimimizin bu yaklaşımı 2020 yılı içinde onaylanan üniversitemizin ilk stratejik planında da yer aldığı şekliyle politikalardan performans göstergelerine kadar inen bir süreçte yaklaşımın sürekliliği orta vadede güvence altına alınmıştır. Başta öğrencilerimiz, çalışanlarımız, mezunlarımız olmak üzere stratejik iç ve dış paydaşlarımızdan gelen geri bildirimleri dikkate alarak bu geribildirimleri sürekli iyileşmenin önemli bir parçası olarak görüyoruz. 

ESTÜ’nün bilimsel makale ve çalışmalar konusunda durumu nasıl? Bunun daha da geliştirilmesi için çalışmalarınız var mı?

Üniversitemizin bilimsel yayın sayısı her yıl bir önceki yıla kıyasla artış göstermektedir. Özellikle pandemi nedeniyle birçok üniversitede yayın sayısı azalırken Üniversitemizde artış eğiliminde olması son derece sevindirici; bu da araştırma alanında uyguladığımız politikaların doğruluğunu göstermektedir. Yayın kalitesini gösteren Q1 ve Q2 yani ilk %25 ve % 50’ye giren dergilerde yayın yüzdesi en yüksek üniversitesiyiz. Çok güçlü bir bilimsel araştırma projeleri bütçesine sahip Anadolu Üniversitesine bağlı olduğumuz dönemlerden kalan ve üniversitemizin en zayıf noktalarından bir tanesi olarak görünen dış kaynaklı projelere ihtiyaç duyulmaması kültürünü epeyce zayıflayan BAP kaynaklarımız nedeniyle dış kaynakları daha etkin kullanmayı önceleyerek ve mümkün olduğunca teşvik ederek zaman içinde tersine çevirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda anahtar yaklaşımlar olarak kurumsal değerlerimizden  “paylaşımcılık” ilkesini kurum içinde, “işbirliği” ilkesini ise kurum dışında öne çıkartmaya ve uygulanmasını teşvik için gayret ediyoruz. Bu çabaların bir göstergesi olarak öğretim üyesi başına uluslararası iş birliği ile yapılan SCI, SSCI ve AHCI indeksli dergilerdeki yayın sayısı 2019’da 0,13 iken 2020 yılında %23’lük artış göstererek 0,16’ya ulaştı. Web of Science’daki 2019 yılı yayın sayımız 278 iken 2020 yılında %41’lik bir artış ile 393’e, SCI, SSCI ve AHCI indeksli dergilerdeki 2019 yılı yayın sayımız 241 iken 2020 yılında %34’lük artış göstererek bu sayı 322’ye yükseldi. Öğretim üyesi başına yayın sayımız 0,98 (2020 yılında öğretim üyesi başına SCI, SSCI ve AHCI indeksli dergilerdeki yayın sayısı 0,80 ). Bilimsel yayın puanımız da 2029 yılında 2,32 iken 2020 yılında 2,67’ye yükseldi.

ESTÜ’nün Türkiye ve Dünya’daki konumu nasıl?

Sizlerin de bildiği gibi üniversite sıralamalarında genellikle son 5 yıllık veriler üzerinden değerlendirmeler yapılmakta. Henüz yeni üniversite olduğumuz ve bölünme öncesi yayın performansımıza ilişkin verileri kullanamadığımız için dünya ve Türkiye sıralamalarına girmek için ne yazık ki biraz daha beklememiz gerekiyor. Buna rağmen TÜBİTAK’ın 2020 yılında yayımladığı 2019 yılı girişimcilik yenilikçilik endeksinde ilk kez yer aldık ve birçok üniversiteyi geride bırakarak ilk 50 listesine girerek 19. sırada kendimize yer bulduk. Mevcut performansımızı değerlendirmek ve hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için faaliyetlerimizi planlayabilmek üzere çok sayıda araştırma çıktısına ilişkin performans verisini karşılaştırmalı olarak takip ediyoruz ve mevcut performansımızla ülkemizde rahatlıkla ilk 20 de yer alabileceğimizi tıp fakültesi olmayan üniversiteler sıralamasında ise ilk 10’a gireceğimize inanıyoruz.

Eskişehir’deki kurumlarla aranızdaki diyaloglarınız nasıl?

Üniversitenin sunduğu eğitim, araştırma ve toplumsal katkı faaliyetleri ile Kentin gelişimi için üniversite-iş dünyası işbirliğinin çok önemli olduğunun altını önemle çizmek istiyorum. Bu hedefimize benimsediğimiz katılımcı yönetim modeli çerçevesinde oluşturduğumuz dış danışma kurulu, iç paydaşlardan oluşan politika ve istişare kurulları, tematik komisyonlarımız aracılığıyla ve liyakat esaslı görev ve sorumluluk paylaşımı yaklaşımımızla süreçlerimize stratejik iç ve dış paydaşlarımızı dahil ederek ulaşmak istiyoruz. Fakültelerimiz, meslek yüksekokullarımız, araştırma merkezlerimiz ve enstitülerimizin sahip olduğu güçlü altyapısı ve nitelikli insan kaynağı ile nitelikli bilgi ve ürün üretme ve sanayi ile işbirliği yapmaya hazırız ve bu kapsamda çok sayıda işbirliği projemiz var. Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Eskişehir Ticaret Odası, il müdürlükleri ve bazı bakanlıklarla birlikte yürüttüğümüz ve yürütmeyi planladığımız çalışmalarımız/projelerimiz var.

Üniversitenin akademisyen sıkıntısı var mı?

Akademik kadromuz hem sayı hem de nitelik olarak yeterli düzeyde.  Ancak, TÜBİTAK’ın 2021 yılı başında yayınladığı Üniversitelerin yetkinlik analizi raporu kapsamında hacim ve kalite boyutları itibariyle yetkinliğimizin üst seviyede olduğu alanlarda hem doktoralı yetkin insan yetiştirme hem de araştırma çalışmalarına üst düzeyde katkı sağlayabilmek üzere ihtiyaç duyulan alanlar akademik kadromuzu güçlendirmeyi istiyoruz.

Üniversite de açılacak yeni bölümler var mı?

Araştırma odaklı bir teknik üniversite olarak genel yaklaşımımız yatay yönde genişlemekten daha ziyade dikey yönde gelişmektir. Bu kapsamda temel amacımız Kurumu; mevcut programların eğitim-öğretim, araştırma geliştirme ve topluma hizmet alanlarındaki faaliyetlerinin yaygın etkisini ve sürdürülebilirliğini güvence altına alacak ve değer yaratacak politika ve stratejilerimiz doğrultusunda yönetmektir. 2021-2025 stratejik planında ülkemizin, bölgemizin ve ilimizin öncelikli hedefleri doğrultusunda stratejik paydaşlarla birlikte belirlemiş olduğumuz alanlarda kısıtlı sayıda önlisans ve lisans programların açılması gündemimizdedir. Bu programların ortak özelliği, fark yaratacak disiplinle  arası nitelikte ya da uluslararasılaşma kapasitemizi güçlendirecek nitelikte olmalarıdır.  Porsuk MYO’da yeni açılan İnsansız Hava Aracı Teknolojisi ve Operatörlüğü programı bu kapsamda değerlendirdiğimiz ve fark yaratacak programlardan birisi; bu programa 2020-2021 Akademik yılında ilk kez öğrenci aldık. Yeni açtığımız Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım bölümüne de yakın gelecekte öğrenci alabilmek için hazırlıklarımızı yürütüyoruz.  Eskişehir Teknik Üniversitesi olarak bu zamana kadar daha çok yüksek lisans ve doktora programı sayımızı arttırmak üzere hedeflerimizi yerine getirmek üzere son iki yıl içinde 6 adet yeni yüksek lisans, 4 adet doktora, 1 adet de sanatta yeterlik ve 1 adet de uzaktan tezsiz yüksek lisans programı açtık. İleriye dönük planlarımız arasında lisansüstü öğrenci sayımızı artırma hedefimiz olduğundan bu hedefe ulaşabilmek üzere bu sayıyı artırmak üzere çalışmalarımız devam ettiriyoruz. Özellikle yurt dışındaki üniversitelerle işbirlikleriyle ortak çift diploma programları başlatabilmek de hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda Amerika Birleşik Devletleri’nde Western Michigan Üniversitesi, Endüstri ve Girişimcilik Bölümü ile Üniversitemiz Endüstri ve Mühendisliği Bölümünün ortaklaşa yürüteceği Çift Diploma Programının başlatılmasına ilişkin çalışmalarımız ile Almanya ve Malezya’daki üniversitelerle ortak lisansüstü çift diploma programları açılması konusunda çalışmalarımız belirli bir aşamaya gelmiş durumda.

Pandemi sonrasında üniversite açılınca öğrencilerin barınma sorunu yaşayacak mı? Yeni öğrenci yurtları yapılması konusunda bir planlama var mı?

İki Eylül Kampüsü yakınında Kredi Yurtlar Kurumunun Bin 650 kişi kapasiteli öğrenci yurdu önümüzdeki akademik yılda öğrencilere hizmet vermeye başlayacak. Ayrıca, Kredi Yurtlar Kurumuna kampüs alanında tahsis ettiğimiz alanda yakın zamanda başlatılacak yurt binası inşaatı da ileriye dönük olarak öğrencilerimizin barınma ihtiyacını yeterince karşılanabilmesi konusunda rahatlamaya neden olacaktır. Ayrıca, önümüzdeki yıllarda Tramvay hattının kampüsümüze kadar ulaşması durumunda kent merkezinde konaklayan öğrencilerin kampüse erişimleri de daha kolay hale gelecektir.

ESTÜ’deki sportif faaliyetlerle ilgili bilgi verir misiniz?

Spor Bilimleri Fakültemizi, benzerlerinden farklı kılan güçlü eğitim ve araştırma altyapısı ile sportif performansın değerlendirildiği laboratuvarlarının olması. Altyapı imkanlarımız arasında 12 bin kişilik stadyum, 5 bin kişilik kapalı spor salonu, okçuluk salonu, spor bilimlerine bağlı çok amaçlı spor salonları ile kondisyon ve fitness salonlarını sayabiliriz. Açık rekreasyon ve spor alanlarını da önümüzdeki dönemlerde inşa edebilmeyi hedefliyoruz.  Bölünme sonrasında takım sporları kapsamında varlık gösterebilmek üzere öncelikle güçlü olduğumuz alanlarda spor takımlarını oluşturma çalışmalarımız pandemi nedeniyle bir miktar aksadı. Ancak, önümüzdeki dönemde bazı spor dallarında üniversite takımların kurulma sürecini hızlandıracağız.

En son okuduğunuz kitap hangisidir? En sevdiğiniz müzik ve yemek neler?

En son okuduğum kitaplar Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ali Sinan Sertöz’ün Öklid'in Elemanları. Dinlemekten keyif aldığım müzik türleri arasında Türk Halk Müziği, Türk Sanat müziği ve klasik müziğini sayabilirim. Bunların içinde Neşet Ertaş Türküleri beni etkiyen eserler arasında. En sevdiğim yemek yaprak sarması ve patlıcanla yapılan her türlü yemek.

Liseyi bitirmiş gençlere üniversite tercihleri konusunda tavsiyeleriniz nelerdir?

Liseyi bitiren ve üniversite tercih aşamasında olan gençlerin hayatlarının en güzel dönemini daha da güzelleştireceğine ve onları çok özel insanlar yapacağına inandığım üç hususu paylaşmak isterim:

-Öncelikle kendilerini iyi tanımaları ve kendilerine uygun bir meslek seçmeleri

-Seçtikleri alanda en iyisini yapmak ve en iyisi olmak için çaba göstermeli

-Mesleki bilgi ve becerilerinin yanında yaşam becerilerini de geliştirmeli.

Dünyada ve ülkemizde eğitim sisteminin ve yükseköğretim ekosisteminin değiştiği ve dönüştüğü bir dönemdeyiz. Son bir yıldır içinde bulunduğumuz pandemi dönemi bu değişim ve dönüşümü biraz daha hızlandırdı. Bu kapsamda eğitim ve araştırma altyapısı iyi ve yaşama indeksi yüksek olan küçük şehir üniversitelerinin dünyadaki örneklerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de öne çıkacağını ümit ediyoruz. Gerek eğitim ve araştırma altyapısı gerekse güçlü akademik kadrosu ile yaşanabilir şehirlerarasında Eskişehir’in her zaman öne çıktığını biliyoruz. Bunun devamında da Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin öğrenci tercihlerinde de ön plana çıkmasını bekliyoruz.

Editör: TE Bilişim