Stokholm sendromu nedir? Psikiyatrist Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu  tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.

Geçtiğimiz günlerde Han İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan Erdal Mete’nin kendi sosyal medya hesabından yaptığı fotoğraf paylaşımını görünce nedense aklıma Stokholm sendromu geldi.  Erdal Mete, Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman ile birlikte çektirdiği fotoğrafı; “Eğitim Bir-Sen Genel Başkan yardımcısı Sayın Muammer Karaman başkanımla genişletilmiş il divan kurulunda hasret giderdik” diye paylaşmış.  Ben onun paylaşımını yaptığı imla hatalarını düzeltmeden aynen koydum. 18 Ağustos’ta Erdal Mete’nin Han’a İlçe Milli Eğitim Müdürü olmasını Haberes’te şu ifadeleri kullanarak haberleştirmiştim; “2014 yılında yandaş sendika baskısıyla okul müdürlüğü elinden alınan Erdal Mete yılmadı. Haksızlığa ve zulme karşı hep mücadele etti. Bunun sonucunda önce Seyitgazi Halk Eğitim Merkezi Müdürü oldu. Bugün itibariyle de Han'a İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandı.” Çünkü müdürlük görevi üzerinden alındığı yıllarda Mete’yi haksızlıklara karşı eğilip, bükülmeyecek, hep dik duracak, ilkeli bir insan olduğunu sanıyordum. Bu yazımdan sonra çok sayıda eğitimci aramıştı. Mete’nin haksızlığa zulmü karşı mücadele ederek, bu görevlere gelmediğini söylediler. Mete’nin Eğitim-Sen üyesiyken okul müdürü olduğunu daha sonraki yıllarda Eğitim-İş’e geçtiğini belirtirlerken; “2014 yılında müdürlük görevini alınanlar arasında yer aldı. Bir süre öğretmenlik yaptı. Daha sonra Eğitim Bir-Sen’e geçti. Yöneticilik görevi alındığı için tekrar okul müdürü olması için sınav kazanması gerekiyordu. Kendisi sendika değiştirmenin dayanılmaz nimetlerinden faydalanarak, önce Seyitgazi Halk Eğitim Merkezi Müdürü sonra da Han İlçe Milli Eğitim Müdürü oldu. Tabi ki vekaletle bu görevlerde bulundu. Yani Milli Eğitim Şube Müdürlüğünü sınavını kazanmış eğitimciler varken; okul müdürlüğü şartını bile taşımayan Mete nasıl vekaleten İlçe Milli Eğitim Müdürü oluyor? Sayın Mete öğretmenlik yapmamak, ilçede bile olsa hep idarecilik yapmak için mi yedi yıl önce kendisini mağdur edenlerin sendikasına geçti?” diye tepki gösterdiler. 2014 yılında yapılan büyük müdür kıyımında mağdur olan eğitimcilerle ilgili sayısız haber yaptım. Her zaman haksızlığın karşısında olduğum için Mete’nin de aralarında olduğu eğitimcilerin hep yanında oldum. Ama Mete’nin sırf koltuk için yaptıklarından bugüne kadar haberim olmadı. Kendisiyle aynı kaderi yaşayan eğitimcilerin bir gecede yöneticilik görevlerinin alınmasında başrol oynayan Muammer Karaman’a methiyeler düzerken, onunla hasret giderdiğini belirtirken; o insanları ne kadar yaraladığının farkında değil mi? Demek ki komisyonda düşük puanlar vererek, yöneticilik görevini üzerinden alanlar haklıymış. Eğer gerçekten o yöneticilik görevini hak etmiş birisi olsaydın; sana ve arkadaşlarına haksızlık yapan birisiyle hasret gidermezdin. Sol kültürden gelen birisi olmana rağmen artık senin için liyakat değil, biat kültürü esasmış. Karaman’a biat ederek; vekaleten daha kaç yıl kendine yeni koltuklar bulacağını sanıyorsun? Allah’tan kıyıma uğrayanların teki dışında hepsi omurgalıymış.

//////////////////////////////

//////////////////////////////

DÜNYA TARİHİ

Lütfen Bana Dikkat Et!

Yıl 1937. Bisiklet sürmeyi öğrenen bir çocuk, annesi ile.  Çocuğun arkasında  "Ey otomobil sürücüsü lütfen bana dikkat et!" yazılı.,

//////////////////////////////

UNUTULMAZ REPLİKLER

“Suç cezasız kaldığında dünyanın dengesi bozulur. Yanlışın intikamı alınmadığında cennetler bize utançla bakar.” 47 Ronin

//////////////////////////////

ÇİVİ

''Sokak köpeklerine selam vermeye başladıysan, insan olmaya çeyrek kalmıştır.'' Sadri Alışık

//////////////////////////////

FIKRA

Tıp Tarihi

M. Ö. 2000…… Al bu otu ye.
M. S. 1000…… O ot kötü, gel bu duayı oku.
M. S. 1250…… O dua batıl inanç, al bu iksiri iç.
M. S. 1500…… O iksirin ne faydası var, al bu hapı yut.
M. S. 1750…… O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç.
M. S. 2000…… O antibiyotik kimyasal, al bu otu ye!