Alkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Pandemi süreci bir kere daha göstermiştir ki eğitim sistemimiz; uygulanan politikaların tüm yanlışlarına, plansızlığına ve yönetim zafiyetine rağmen öğretmenlerin gayret ve azimleri sayesinde ayakta kalmaktadır. Her koşulda kendi sağlığını riske atarak öğrencilerine ulaşan, kendi çocuklarından önce öğrencilerinin eğitim hakkını gözeten öğretmenlerimiz pandemi koşullarında birçok zorluğu kendi üstün çabaları ile aşıyorlar. Bu özverili çalışmanın gereken karşılığı bulmaması ise son derece üzücüdür. Özellikle mesleki onurumuza yapılan saldırılar artmıştır. Kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması için adım atması gereken MEB’in sanki bütün öğretmenler pahalı hediye peşindeymiş gibi 81 ile genelge göndererek ‘Hediye kabul etmeyin!’ uyarısı yapması, öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasında asıl aktörün MEB olduğunu bir kez daha göstermiştir. Diğer yandan bütün uyarılarımıza rağmen öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için sağlıklı bir okul ortamı oluşturamayan yöneticiler, zaten var olan eşitsizliği iyice derinleştirerek eğitimi hak olmaktan çıkarmışlardır.
Eğitim Sen olarak öğretmenlerimizin hak ettiği değeri alması için mücadeleye devam ediyoruz. Bu vesile ile acil taleplerimizi bir kere daha yineliyoruz:
- Cumhuriyetin kazanımı olan kamusal, bilimsel ve laik eğitim sisteminde uğratılan erozyon son bulmalıdır.
- KHK’lerle yaratılan haksız ve hukuksuz uygulamalara derhal son verilmeli, meslektaşlarımızın tüm haklarıyla birlikte işine ve öğrencilerine kavuşması için gerekli adımlar atılmalıdır.
- 3600 ek gösterge bütün birlikte ürettiğimiz memur, yardımcı hizmetli bütün eğitim çalışanlarına acilen çıkarılmalıdır.
- Uygulanan eğitim politikaları öğretmenleri hedef haline getirmiştir. İADE- İ İTİBAR en öncelikli talebimizdir.
- Son TİS de gördük, sorunların kaynağı çözümünde adresi olamaz. Grevli, toplu sözleşmeli sendika yasası.
- İş güvencesi pamuk ipliğine bağlı. Ücretli, sözleşmeli öğretmenliğe son verilmeli.”