Dünya üzerinde bazı ürün ve markalar var ki nereye giderseniz gidin onu bulursunuz. Hatta bu ürünlerin en ucuz ve basit olanı en çok bulunandır. En bilinenleri de COLA. İçerisinde su, şeker, karbondioksit, sitrik asit, karamel, ayrıca tat veren özel karışım var bu kadar. Koskoca dünya yıllardır benzerini yapmaya çalışıyor ama nedense olmuyor. Bu kadar basit bir karışımı kopya edemeyen ya da daha iyisini yapamadığı için kendini ezik hisseden kim varsa ya da Amerikan emperyalizmine gıcık olduğunu sananların ilk düşmanı COLA.

Amerika protesto edilecekse gözden çıkarılan ilk ürün bu, Siyonistler protesto edilecekse akla gelen ilk ürün gene bu, Emperyalizm protesto edilecekse ilk sıra, konu küresel ısınma ise ya da dinimize saldırı varsa protesto edilecek mamul belli COLA.

İsrail Filistine saldırıyor, çoluk çocuk öldürüyor, biz nedense COLA’yı protesto ediyoruz. Soruyoruz neden? Kolacı’lar İsraile yardım ediyormuş. Peki neden, çocukların üzerine bomba atan F35 uçağını yapıp İsrail’e satan Lockheed Martin firmasını yani asıl faili protesto etmiyoruz? Üstelik hem ortağız hem de bize F35 satmadılar diye adamlara kızıyoruz. Diş macunu üreteni protesto ediyoruz ya da deterjan üreteni ama Patriot füze sistemini üreten ve İsrail’e hediye eden firmayı protesto edelim diyen kimse yok ortada, hani şu bize de Patriot verin diye yıllarca peşlerinden gezdiğimiz Raytheon firmasını. Yıllarca oyalayacaklarını ve yapmayacaklarını bildiğimiz halde ülkemizde F16 modernizasyon ihalesini ve M60 tank modernizasyonu ihalesini İsrail’e verenlerin kim olduklarına lütfen bakınız. Tank palet fabrikasını Katarlılara peşkeş çektiniz diyenlerin kim olduklarına da bakınız.

Arkadaş oturmuş, yeşil zemin üzerinde başında yıldız taç, uzun saçlı mitolojik SİREN kızı amblemli Amerikalı kahve zirciri mağazasının bahçesine, ayaklarında mitolojide zafer tanrıçası kanadı logolu Amerikan spor ayakkabısı, bacaklarında Amerikan kovboy giyeceği 501 kodlu, sırtında timsah logolu T-shirt, masada deve amblemli Amerikan sigara paketi, paketin üzerinde ön ayakları havada aslan figürlü Yahudi amblemli otomobil anahtarı, elinde ısırık elma logolu Amerikan akıllı telefonu, açmış sosyal medya paylaşım programı FACEBOOK’u yazıyor. “Çiftçimizi koruyalım, İsrail dostu coca cola yerine evimize adana karpuzu alalım hem ülkemiz hem çiftçimiz kazansın”


 

Evet, bazı markalar kapitalist Amerikan sermayesinin ve emperyalizminin sembolüdür. Bir şekilde sömürüyü temsil ederler ve paranın akış yönünü belirlerler. Hangi ülkeye giderseniz gidin caddelerin de meydanların da bu markaları ve onların amblemlerini görürsünüz. Sanki kendi ülkenizde gibi olursunuz. Bu işin gelişmişlikle bir ilgisi yoktur. Teknik olarak ne kadar gelişmiş olursanız olun kültürel olarak tarafınız bellidir. Alman caddelerinin, Japon caddelerinden, Rusya caddelerinin, Brezilya caddelerinden kültürel olarak bir farkı yoktur. Kültürel Patron bellidir. Her ünlü caddenin en güzel köşesi “M” ile başlayan hamburgerciye ayrılmıştır. Orta sınıf ve üzeri geliri olan her dünya vatandaşı ‘iPh’ ile başlayan ‘ısırık elma’ logolu akıllı telefonu almak ve taşımak zorundadır, yoksa statüleri düşer. Ne yiyeceğiniz, ne giyeceğiniz, nasıl davranacağınız, nasıl konuşacağınız, ne dinleyeceğiniz kısaca yaşantınızın nasıl olması gerektiği ‘Hollywood’ ta belirlenir. Film, dizi, oyun, moda, trend adı altında beyninize kazınır. Oyunun dışında iseniz unvanınız hazırdır “GERİCİ” ya da “OKUMUŞ CAHİL”

Bana göre bu emperyalist sembollerin en zararsızı COLA‘dır. Nakliye problemi yüzünden üretim fabrikaları satış yapıldığı ülkelere kurulmak zorundadır. Yani gizli dedikleri formül hariç, malzeme de, işçi de, taşıyan da, satan da sizdendir. Rakipleri gene kendileridir. Örneğin ülkemizde kolanın kültürel bir rakibi yoktur, ayran, çay, Türk kahvesi, ya da şalgam suyu, yapı olarak kolanın alternatifi değildir. Yediğiniz şey kıymalı pide ise yanında ayran da olur kola da, ancak emperyalizm kendi kültürünü transfer ediyorsa asıl tehlike o zaman başlar. TV dizileriniz, Amerikan dizileri gibi ahlaksızlık pompalar, gençleriniz yarısı küfür olan ne dediği belirsiz Amerikan müziği dinler ve RAP adı altında onlardan yapar. Moda adı altında giyim kültürünüz yok edilir, yerine çıplaklık ve biçimsizlik getirilir.  Gelenek ve göreneklerimiz bozulmaya başlar, en önemli kültürel varlığımız olan dilimiz yozlaştırılır. “Millet” olma bilinciniz yok edilip “dünya vatandaşıyız” dediğinizde işlem tamamlanmıştır. Pasaportunuzda yazmasa da hatta ülkelerine sokmasalar da artık onların vatandaşı oldunuz. Elinize alınız gökkuşağı renklerinden oluşan LGBT bayrağını yeni cinsiyetiniz hayırlı olsun. Vahşi kapitalizme hoş geldiniz artık paranız var “insanlık” hariç “insan görüntüsünde” her şeysiniz.

Akşam eve giderken ayran veya kola dilediğinizi alınız, hanımefendinin yaptığı börekle soğuk iyi gider. Unutmayınız. “Mesele” kola ile Amerika’yı veya İsrail’i terbiye etmek değildir. “Mesele” siyonizme, kapitalizme ve kültür emperyalizmine karşı, İslami ve insani değerlerimizle, Milli ve kadim kültürümüzle dik durabilmektir.

Saygılarımla,