NİHAVENT

Aşk nedir nasıldır bilen var mı?

Sevipte her zaman gülen var mı?

Ben seviyorum demek çok kolay

Hadi öl denince ölen var mı?

Avni Anıl’ın, sözleri İlham Behlül Pektaş’a ait güzel bir bestesini hatırlatarak merhaba demek istedim bugün sizlere. Çok sevdiğim bir eser ilham verdi bugün bana. Aşkı anlatmak, aşkı paylaşmak istedim bu yazımda.

Aşk nedir, nasıldır hiç düşündünüz mü? Tek başına bir sanat mıdır aşk ya da sevme sanatının bir başka kolu mudur? Aşk bir hastalık mıdır peki? Eğer hastalıksa tedavisi var mıdır? Aşk faydalı bir şey midir mesela? Kalpte midir akılda mı? Kaç çeşit aşk vardır? Herkese aynı şiddette mi etki eder aşk?

Böyle sürer gider bu sorular ve yorumlar. Soru soruyu, soru konuyu açar ama net cevap çıkar mı bilinmez?

Birçok düşünce oluştu sanırım bir çoğumuzun kafasında bu satırları okurken.

İnsanlık var olduğundan beri aşk zaten var. Ve aşk yüzyıllardır tanımlanabilen olduğu kadar tanımlanamayan derinlikte bir duygu bütünlüğü aslında. Kendimizi bulma süreci. Başkasında da kendimizi bulma süreci aynı zamanda. Zaten esas mesele bulabilmekte.

Mesela ‘’Aşk hayal ettiğin olguyla gerçeği arasındaki fark fark edilene kadar geçen süredir’’ diye tanımlamış Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur.

Hatta aşk bir görme kusurudur. Âşık olduğunuz zaman her şeyin ‘’en’’i, O’dur. En güzeli, en yakışıklısı, en çekici ve hatta dünyanın en iyisi, en mükemmeli. Hep O’nun en güzel tarafı görülür. Büyük bir zevktir aşk ama; ‘’Aşkın kötü tarafı da insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde ödetir’’ der Ahmet Hamdi Tanpınar.

Birçok filozofa göre aşk erkekler için başka kadınlar için başkadır. Az önce de dediğim gibi iyiliğin ve kötülüğün, güzelliğin ve çirkinliğin başlıca kaynağıdır. Bir bakıma da âşık olduktan sonra o zamana kadar aşık olmadığınızı anladığınız durumdur aşk.

Ama aşk ile ilgili en güzeli Can Yücel söylemiş, bunun üzerine ne söylesek boş.

Sebepsiz sevmektir aşk.

Nedeni olmadan bağlanmak birine.

Gözlerine baktığında erimektir içten içe.

Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.

“Hatta sarılamamaktır utançtan,

Çünkü utanmaktır sevmek aslında”.

Sevmek nedir aslen?

Ölmek mi uğruna?

Yaşamak mı onunla?

Sevmek mi ömür boyunca?

Yoksa ayrılmak mı gerekince?

Nedir insanı başkasına bağlayan?

Bilmez kimse bu soruların cevabını.

Kimi güzelini sever, kimi özelini.

Saygılarımla,