Tarih 25 Temmuz 1950 Kore’ye asker gönderme kararı alınır. Sebep, Stalin Rusya’sı ülkemizi Kars ve Ardahan’ı isteyerek tehdit eder. Kurtarıcı olarak en güçlü aday NATO görülmektedir. NATO’nun sahibi Amerika bizi kurtarabilmeleri için ülkemizde demokrasi olması gerektiğini söyler. Amerikan Demokrasisine uygunluğumuzu test edebilmek için bizden istenen şartlarından birisi de Kore’de sıkışmış durumdaki Amerikan Coni’lerinin kıçının kurtarılmasıdır. Sonuç, 721 askerimiz şehit, 2147 yaralı, 175 kayıp ve büyük bir kahramanlıkla testi geçerek “Amerikan Demokrasisi” ile tanışırız.

Tarih 11 Nisan 1960 Ankara hükümeti 12 Temmuz 1960 tarihinde Başbakan Adnan Menderes’in Moskova’ya resmi ziyaret yapacağı açıklar. Sebep ülkemizin ağır sanayi tesislerine ihtiyacı vardır. Ancak Amerika demokrasi getirmesi yanında, margarin ve süt tozu göndermiş. “Amerikan Demokrasisi” olan ülkelerde sanayiye ihtiyaç olmadığını söylemiş, gerekli olan her şey bizim adımıza Amerika’da üretileceğinden gereksiz olduğu için var olan üç beş sanayi tesisimiz de kapattırılmıştır. Dolayısı ile Menderes’in Rusya’ya gitmesi demokrasiyle bağdaşmaz. Sonuç 27 Mayıs 1960’ta Amerikan Demokrasini Koruma Cuntası darbe yaparak demokrasimizi kurtarmış, Başbakan MENDERES ve iki Bakan F.R.ZORLU ve H.POLATKAN idam edilerek demokrasimiz üzerindeki kara leke silinmiş, ayrıca binlerce kişiye işkence edilerek demokrasinin nimetlerinden faydalandırılmıştır.

Tarih 26 Haziran 1971 Nihat ERİM hükümeti ülkede haşhaş ekimini yasaklar. Sebep, ABD Başkanı Richard NIXON, Türkiye’de yapılan haşhaş ekiminin sonlandırılmasının ABD’de büyük bir yaraya yol açan uyuşturucu sorununun tamamen sona erdireceğini söyleyerek yasaklanmasını ister. Başbakan S.DEMİREL haşhaş üreticisinin tepkisinden korkarak kabul etmeyince “Amerikan Demokrasisi” Koruma Cuntası 12 MART 1971 ‘de hükümeti düşürür. Üstelik verdikleri muhtıraya neden olarak “Atatürk Devrimlerinden” uzaklaşılmasını gösterir. Ayrıca daha kötüsü Türk gençleri 17 Temmuz 1968 tarihinde ağzına kadar demokrasi yüküyle gelmiş olan Amerikan Donanmasının 6.FİLO’sunun demokrat askerlerini döverek denize atarlar. Sonuç, Amerikan Demokrasisine inanmayan üç genç, D. GEZMİŞ, H. İNAN ve Y.ASLAN demokratik yöntemlerle idam edilirler. Ayrıca arkadaşlarına demokrasi hediyesi olarak aylarca işkence gönderilir. Hapishanelerin en demokrat koğuşlarında misafir edilirler. Demokrasi öyle kolay öğrenilen bir şey değildir, bedel ödenmelidir. Amerikan halkı demokrasiyi binlerce kızıl deriliyi, yüzbinlerce zenci köleyi öldürerek öğrenmiştir. 

Tarih 12 Eylül 1980, CIA’nın Türkiye Şefi Paul HENZE’nin ifadesiyle “Bizim Çocuklar Başardı.” Amerikan demokrasisini uygulamaya koymak gerekliydi ve öyle yapıldı. “bir sağdan, bir soldan” 50 kişi idam edildi,171 kişi işkenceden öldü, 650 bin kişi gözaltına alınarak stadyumlarda demokrasi eğitimi verildi. Sebep, NATO tarafından Türkiye’ye verilen görev, Rusya saldırırsa Avrupalının yerine askerlerinin ölmesi iken Amerikan Demokrasisi kurallarına uymayarak KIBRIS’a asker çıkarıp soydaşları soykırımdan kurtarmaya kalkmak, üstelik NATO’nun askeri kanadına yeniden dönmek isteyen Yunanistan’ın girişini antidemokratik olarak veto etmek. Bu kadar hatanın ardından demokrasi gelmeliydi, doğal olarak demokrasi gelince ülkemizde huzur ve güven ortamı yeniden tesis edildi. Buram buram demokrasi kokan, “dört yıldızlı” nur topu gibi bir Anayasamız oldu.

Tarih 28 Şubat 1997,  Bunca yıldır Demokrasi eğitimi verilmesine rağmen Türk Halkı, Amerika’nın Ortadoğu Demokrasi temsilcisi İsrail’le iyi geçinmeyen üstelik ona askeri ihale vermeyen bir yönetimi iş başına getirmişti. Halk sakallarıyla devlet dairelerine giriyor, Başbakan rakı içmiyor. Genç kızlar başörtüsü ile üniversitelere girmeye kalkıyordu. Laiklik elden gitmiş, Demokrasi yok edilmişti. Acil “BALANS AYARI” gerekliydi. 21 Yüzyıla girerken demokrasilerde gelişiyordu. Artık demokrasilerde çağa uygun olarak “POST MODERN” hale getirilmişti. Halkımızın yüz binlercesi “Batı Çalışma Grubu” kurularak fişlendi, memurlar ehlileştirildi. Gençler “İkna Odaları” kurularak Amerikan Standartlarına uygun hale getirildi. Artık tanklar sadece caddelerde yürüyor, yetkililer anlaması gerekeni anlıyorlardı. Bu çağda demokrasi için adam öldürmeye gerek yoktu. Operasyon yapılacak kişiye ya da gruplara. Kumpas kurarak televizyonlarda rezil etmek daha etkili oluyordu. Bin Yıl sürecek bir demokrasi programı uygulamaya konuldu. Programa destek veren medya patronlarına ve iş adamlarına ödül olarak “Kendi Bankasını Soyma, İstediği İhaleyi Alma ve Pijamayla Başbakan Karşılama” yetkisi verildi.

Tarih 15 Temmuz 2016, Amerikan Demokrasisinin en nefret ettiği şey, onca iyi niyetle ve zahmetle demokrasi ihraç ettiği ülkelerin siyasi ve ekonomik olarak kendi demokrasilerini kurmalarıdır. Türkiye’deki yönetim, başlangıçta verdiği sözleri tutmayarak tarih okumaya başlamış, ekonomik olarak bağımsızlığa karar vererek IMF yularını çıkarmış ve Amerikan Demokrasisine ihanet etmiştir. Yeniden rotaya oturtulması gereklidir. Medeni ülke olarak ABD bu tip durumlarda ülkelere ya yeniden demokrasi getirerek fedakarlık yapar ya da ülkeyi ikiye bölerek iki tane demokrasi oluşturur. Bu defa bu işi daha modern yöntemle yapacak hem demokrasi ihraç edecek hem de ikiye bölüp bir daha geri dönmeyecek yeni nesil Pensilvanya demokrasisi oluşturacaktı. Bu iş için, ilmek ilmek işleyerek yıllarca yetiştirdiği CIA beslemesi demokrasi havarilerini kullanacaktı. O kadar iyi yetişmişlerdi ki maliyetleri sadece “bir dolar”dı. Çok kabiliyetli olanlara “fanila, don” hediye etmişlerdi. Devletin her yeri onlardan soruluyordu. O kadar iyi planlama yapılmıştı ki önceden olduğu gibi gecenin 3’ünü beklemeden, akşamın 10’unda bile ülkeyi demokratikleştirebilirlerdi. Halk caddelerde akşam serinliğinde gezerken “yüzde 52” oyla seçilen DİKTATÖR Cumhurbaşkanına uyarak ülkelerine Amerikan Demokrasi getirilmesini istemedi ve yakaladığı demokrasi havarilerini atlet don soyarak devlete teslim etti. Her zaman olduğu gibi bedel candı. Sonuç 251 vatandaş, asker ve polis şehit, binlerce vatandaş yaralı gazi, milyarlarca dolar zarar. Üstüne üstlük defalarca ekonomik saldırılar.

Sayın Emekli Büyükelçi Ünal ÇEVİKÖZ, açıklamalarınızdan anladığımız kadarıyla ABD’deki “Demokrasi İhracatçılarını” tanıyorsunuz. Amerika’da Başkan olmak üzere olan Bi’DENsize ve kendi ifadeleri ile “O...ların çocuklarına bizden selam söyleyin. ‘Demokrasi Sopasının’ nasıl kullanılacağını acı bir şekilde öğrendik. Onların demokrasisine ihtiyacımız yok, kendi ülkelerinde diledikleri kadar demokrasicilik oynayabilirler. Sizde ‘Amerikan Demokrasisi Valisi’ olmak isteyebilirsiniz. TAVSİYE ETMEYİZ. Bu işe talip ‘RayBan’ gözlüklü generaller ‘er’ rütbesi ile hücrelerinde volta atıyorlar.”

SAYGILARIMLA…