Dünya teknoloji tarihinde öyle buluşlar olmuştur ki, güç odakları değişmiştir. Örnek olarak, buhar makinalarının icadı veya jet motorun icadı. Teknolojideki yeni gelişmeleri doğru zamanda görüp ona göre hazırlık yapan ve pozisyon alan ülkelerin gelişmişlik seviyeleri veya dünyadaki yerleri kısa süre içerisinde değişmiştir. İkinci dünya savaşında yenilmiş olan Almanya ve Japonya yenilgi sebebini doğru analiz etmiş ikinci dünya savaşının bitişinden itibaren yok olmuş bir ülkeden 30 yıl içerisinde biri Avrupa’nın diğeri Uzakdoğu’nun en büyük ve en güçlü bilim, teknoloji, üretim ve ekonomi merkezi haline gelmişlerdir. Bu ülkelere 70’li yılların sonundan itibaren doğru pozisyon alan ülke olarak Güney Kore, 90’lı yıllardan itibaren de Çin ilave edilebilir. 90’lı yılların başından itibaren teknoloji yarışı ülkelerden, çok uluslu ve çok ortaklı global firmalara geçti. Örnek verecek olursak, 90’lı yılların elektronik teknoloji devleri Ericson, Sony, Nokia, IBM’in yerinde Apple, Samsung, Huawei, Microsoft var. 100 Yıldır gıpta ile baktığımız otomobil firmaları yerlerini TESLA adında 2003 yılında kurulan bir firmaya kaptırdılar. NASA gibi bir teknoloji merkezi, uzay aracı gönderme işini 2002 de kurulan SpaceX firmasına vermek zorunda kaldı. Facebook, Twitter, Amazon gibi daha ne yaptıkları nerden para kazandıklarını anlamaya çalıştığımız firmalar dünyanın en büyük kuruluşları listesinde, Boeing, Exxon, Citibank gibi 20. Yüzyılın devlerinin önünde yer alıyorlar. Dünyanın en güçlü parası Dolar yerini, Bitcoin denilen kimsenin görmediği, eline alamadığı bir global ve sanal para denilen bir şeye bırakmak üzeredir. 21.yüzyılın beşte birini bitirdiğimiz bu günlerde, dünya nelerle uğraşıyor? Teknolojinin yönü nedir? Eğer özet olarak sıralarsak; -Data iletimi hızı (5G) ve insanlar ve firmalar için bilgi depolama havuzu(Cloud), -Elektrikli veya hidrojen yakıtlı araçlar, -Otonom (insansız) hava, kara, deniz veya evde hareket edebilen araçlar veya cihazlar, -Öğrenebilen robotlar, -Dünya dışı insan yaşam üsleri veya uzayda seyahat yöntemleri, -Her bir hastalık için özel olarak üretilmiş sadece hastalığa müdahale eden nano ilaçlar, -Yapay zeka yazılımları, Yukarıdaki listeye başka ilaveler yapılabilir. Sanırım teknoloji yönünün belirlenmesi amacı için yeterlidir. Peki, ülke olarak biz bu işin neresindeyiz? Aselsan’ın liderliğinde SSB altında 2018 yılında kurulan ULAK Haberleşme şirketi 4G iletim sistemi cihazlarının üretim yöntemlerini tamamlayarak üretime başlamış, asıl hedef olan 5G sistemlerinde teknoloji geliştirilmesine devam etmektedir, dünya ile aynı hizadayız diyebiliriz. Ancak bilgi depolama hizmetleri genelde telefon operatörlerinin görevi gibi görülmekte olup bu konudaki en ilerideki firmamız Turkcell görülmektedir. Elektrikli otomobil konusunda çalışmakta olan TOGG otomobilinin tasarımı tamamlandı, fabrika inşa halinde, bir gecikme olmaz ise 2022’nin sonunda ilk otomobil bandlardan inecek yani dünya ile paralel gidiyoruz. Eğer bu süre içerisinde, otomobilin ŞARJ altyapısını ülkemizin tamamında bitirebilirsek dünyanın önüne geçebiliriz. Otonom hava araçları yani İHA’lar konusunda dünyanın en iyilerini yapmış ve başarılarını ispat etmiş durumdayız. Bunların jet motorlu uydu kontrollü olanlarının imalatı için çalışılıyor. Nokta vuruş yapabilen mühimmat ve roketler konusunda kendi ihtiyaçlarımızın ötesinde ihracat yapar hale geldik. Öğrenebilir robotlar ve uzay seyahati konusunda geride olsak bile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 2020 yılı içerisinde başlatılan “Bir Milyon Yazılımcı” projesine 6 ayda başvuru sayısı 783.367 kişi, eğitimi tamamlanan kullanıcı sayısı ise 583.114 kişi yani genç nüfus olmanın avantajını kullanarak, yapay zeka yazılımları konusunda dünya ile yarışabilecek yazılımcı ordusunu kuruyoruz. Bilinmelidir ki, 21. Yüzyılda dünyaya yön verecek ülkeler arasında mutlaka Türkiye’miz de olacak